Hepimiz, günlük işlerimizi gerçekleştirmek için enerjiye ihtiyaç duyarız. Enerji seviyemizi hem mental hem de fiziksel unsurlar etkileyebildiği gibi günlük aktivitelerimizin kalitesi de bu doğrultuda etkilenebilir. Her gün, yeni bir güne merhaba derken kendinizi ne kadar enerjik hissediyorsunuz? Eğer yeteri kadar enerjik hissetmiyorsanız, bu durumu tersine çevirebileceğiniz yollar elbette var. Günlük rutininizde bazı değişiklikler yaparak güne enerjik başlayabilirsiniz.
İşte rutininize ekleyebileceğiniz değişiklikler…
Gün Işığı ile Uyanın
Güne enerjik başlamamızın ilk sahnesi, güne gözlerimizi açtığımız o anda başlıyor. Uyandığınız andan itibaren gün içinde bize yol gösterecek ve enerjimizi yenileyecek yollar da elbette bulunuyor. Bu yolların ilki ise gün ışığı ile güne başlamak! Yataktan kalktığınızda ilk iş olarak pencereleri açıp derin nefes alarak oksijeni içinize çekebilir, temiz havanın sizi canlandırmasına izin verebilirsiniz. Pencereleri açarak gün ışığını evinize davet etmenizin başka bir önemi ise vücudunuzun uyandığınızı ancak bu şekilde algılayabilecek olması olarak açıklanabilir. Çünkü hormonlarımız ile gün ışığı arasındaki ilişki önemlidir ve aydınlık bize uyandığımızı hissettirir. Bu sayede tam olarak uyanmış bir halde enerjinizi gün ışığından alabilirsiniz.
Beslenmenize Dikkat Edin
Enerji seviyelerimiz ile beslenme şeklimizin arasındaki bağlantı oldukça önem taşıyor. Bilmeniz gereken ilk şey, tüm yiyeceklerin size kalori şeklinde enerji verdiğidir. Bu sebeple aslında beslenmemiz total boyutta bize enerji sağlayan araçlar olarak açıklanabilir. Beynimiz de, tıpkı vücudumuzun geri kalanı gibi yediğimiz yiyeceklerden enerji alır. Her gün ne yediğimiz, ne kadar enerjik olduğumuz ile bağlantılı olabilir. Bunun için gün içerisinde tükettiğimiz yiyecekler ve özellikle besin değeri yüksek bir kahvaltı, günün geri kalanını enerjik geçirmemize yardımcı olabilir. Üç makro besinden karbonhidratlar, vücudunuzun tercih ettiği enerji kaynağı oldukları için proteinler ve yağlara kıyasla daha hızlı bir enerji kaynağı sağlarlar. Önemli olan ise karbonhidrat seçimini doğru yapmaktır.
Göz atın: Güne Zinde Başlamak için Kahvaltı Önerileri
Sözde “beyin gıdaları” gerçekten enerji seviyelerinizde bir fark yaratabilir. Sürekli olarak beyin gücünüzün ve enerjinizin düşük olduğunu düşünüyorsanız bazı besinlerden destek alabilirsiniz. Genellikle enerjiyi artırdığı bilinen besinler arasında, alabalık ve somon gibi yağlı balıklar; fındık ve ceviz gibi kuru yemişler; ıspanak ve lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler; yumurta, yoğurt ve peynir, tavuk, hindi ve soya eti gibi yağsız protein kaynakları ve tam tahıllı gıdalar yer alır.
Su İçmeyi İhmal Etmeyin
Güne başlarken de günü bitirirken de su içmenin önemi tahmin edebileceğiniz gibi önemli. Su, vücudumuzdaki enerji sisteminin çalışması için gerekli olan yakıtların arasında yer alıyor. Güne bir bardak suyla başlamak vücudunuzu uyandırmasının yanı sıra enerji üretiminize de katkı sağlayabilir. Eğer su içme alışkanlığına sahip değilseniz güne suyla başlayarak günlük tüketmeniz gereken belli bir miktarı bu şekilde karşılayabilirsiniz. Günün devamında da düzenli olarak su içerek, günlük tüketiminizi kontrol altına alabilirsiniz. Beyninizin çalışması için de suya ihtiyacı vardır, bu nedenle su içmenin zihinsel enerji üzerinde gözle görülür bir etkisi olabilir.
Su içme alışkanlığı kazanmak için: İçme Suyunuza Ekleyebileceğiniz Meyve ve Sebzeler
Stresi Azaltın
Yoğun hayatları olan insanların kendilerini stresli, endişeli veya bunalmış hissetmeleri yaygın bir durum olarak karşımıza çıkar. Özellikle yaşadığımız çağ ve çağın getirdiği sorumlulukların arasında yer alan globalleşme, dünyayla kalbimizin bir atmasına ve hemen her olayı öğrenebilmemize olanak sağlıyor. Bu ve bunun gibi durumlar ise bizi strese sokabiliyor. Telaş hali, iş yaşamı, yetersiz beslenme derken stresi hayatımıza davet etmeye devam ediyoruz. Stres sadece fiziksel ve zihinsel sağlığınıza zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda yorgunluk ve halsizlikle de yakından bağlantılı olabiliyor.
Enerji seviyenizi artırmaya yönelik stratejiler arasında dinlenmek, okumak veya yürüyüşe çıkmak gibi kendinize biraz zaman ayırabildiğiniz aktiviteler bulunuyor. İş yaşamında veya evde günlük sorumlulukların getirdiği baskıları azaltmak veya stres kaynağını bulup bu kaynağın ortadan kaldırılması için harekete geçmek de size yardımcı olabilir. Bunlara ek olarak kaygıyı azaltabilecek farkındalık veya meditasyon tekniklerini de deneyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Meditasyonun Ruh ve Beden Sağlığına Faydaları
Düzenli Egzersiz Yapın
Araştırmalar düzenli olarak egzersiz yapmanın vücudunuz kadar zihninize de fayda sağladığından bahsediyor. Fiziksel sağlığı geliştirmeye yardımcı olmanın ötesinde, düzenli egzersiz hafıza ve düşünce süreçlerini iyileştirmek için de size yardımcı olabilir. Bu sayede sabahları daha enerjik kalkabilir, enerji seviyelerinizi koruyabilirsiniz. Düzenli egzersizin beyninizdeki kan akışını artırması; gün içindeki enerjinizi artırabileceği gibi günlük işleriniz için odaklanma becerinizi de geliştirebilir. Bunlara ek olarak serotonin ve dopamin gibi önemli beyin kimyasallarının salınımını hızlandırmada düzenli egzersizin önemi her geçen gün artmaya devam ediyor.
Günümüzde bazı araştırmalar, rutininize daha fazla fiziksel aktivite eklemenin yorgunlukla savaşabileceğini ve enerji seviyenizi artırabileceğini belirtiyor. Bu durum kronik yorgunluğun önüne geçmek için iyi bir adım olabileceği gibi gün içerisinde enerjik kalmanıza ve sahip olduğunuz enerjiyi korumanıza yardımcı olabilir.
Uyku Düzeninizi Sağlayın
En nihayetinde uyku ve enerji ilişkisi, sabah nasıl uyandığımızı belirleyen en önemli etkenlerin başında geliyor. Uyku sağlığı, enerji seviyeleri ve genel sağlık söz konusu olduğunda egzersiz ve diyetle aynı düzeyde ilgiyi hak ediyor çünkü uyku düzeni, enerji mekanizmamız üzerinde doğrudan etkili. Her bireyin toplam uyuması gereken saat farklılık gösterse de uyku kalitenizi geliştirmek için ortak yapabileceğiniz bazı adımlar var. Vücudunuzun enerji restorasyonu ve korunması için uykuya ihtiyacı var. Kaliteli bir uyku ve uyku düzeni, günlük enerji oluşumuna büyük etki sağlayabilir. Yeterli uyku, yalnızca enerji seviyenizi iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda potansiyel olarak genel sağlığınızı ve yaşam kalitenizi de iyileştirebilir.
Kaliteli bir uyku ve uyku düzeni yaratmak için şunları yapabilirsiniz:
Dinlendirici bir uyku ortamı yaratın: Kaliteli ve enerji veren bir uyku için uyku ortamınızı etkili bir şekilde ayarlayabilirsiniz. Bu durumda sessiz ve karanlık bir ortam, uykudan aldığınız verimi artırabilir.
Akşam saatlerinde mavi ışıktan kaçının: Akşam saatlerinde mavi ışıktan kaçınmak, uyuma hormonunuzun daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olabilir.
Alkolü sınırlandırın: Yatmadan önce alkol almak uyku kalitenizi düşürebilir. Uyku kalitenizi düzeltmek istiyorsanız alkol tüketiminizi sınırlandırabilirsiniz.
Şekerli yiyecekleri daha az tüketin: Yorgun hissettiğinizde, şekerle dolu tatlı bir atıştırmalığa ulaşmak kolay olabilir. Ancak şeker size kısa süreli bir enerji artışı sağlasa etkisini çok çabuk kaybeder ve kendinizi eskisinden daha yorgun hissetmenize neden olabilir. Bu durumda uyku öncesi şekerli yiyecekler tüketmek uykuya dalmanızı zorlaştırabileceği için şekerli yiyecekleri azaltmanız uyku kalitenizin gelişmesine yardımcı olabilir.
