Havalar soğuyor, ceketler dolaplardaki yerini alıyor ve günler kısalıyor. Evet, yaz mevsiminin sıcak enerjisi yerini sonbaharın azizliğine bırakıyor. Bu köklü değişim, beraberinde gerek mental gerek fiziksel olarak da bizi etkileyebilir. Mevsim geçişlerinden olumsuz etkilenmemek için de yapabileceğimiz bazı değişiklikler elbette ki mevcut. Özellikle bağışıklığın kuvvetlendirilmesi mevsim değişikliklerinde hasta olmamamız için önemli bir adım.
Soğuk havaların bir getirisi olarak kapalı alanlarda zaman geçirmek, grip ve enfeksiyon gibi bulaşıcı hastalıkların çoğalmasına zemin hazırlayabiliyor. Bu yüzden bağışıklığın kuvvetlendirilmesinin yanı sıra bütünsel sağlığın da oluşabilmesi, hem hastalıklar için hem de refah seviyesinin dengede kalabilmesi için oldukça önemli adımlardan biri. Siz de mevsim geçişlerinde dikkat etmeniz gerekenleri öğrenerek hem mental hem de fiziksel olarak güçlü kalabilir, hastalıkların önüne geçebilmek için ilk adımı atabilirsiniz.
Mental Sağlığınız İçin Ne Yapabilirsiniz?
Mevsim değişiklikleri sadece havaların değişimini değil ruhani değişiklikleri de beraberinde getirebilir. Genellikle ilkbahar ve yaz mevsimlerinin gelişi bizi şenlendirse de çoğu insan sonbahar ve kış mevsiminin ruh sağlığını olumsuz etkilediğinden bahsediyor. Aslında bunun birçok sebebi var ancak gün ışığının azalması en önemli etken.
Mental sağlığınız için mevsim değişikliklerinde yapabileceğiniz birkaç değişiklik sayesinde gelecek mevsimleri daha sakin ve huzurlu karşılayabilirsiniz.
Gün Işığını Olabildiğince Hayatınıza Entegre Edin
Günler geçtikçe güneşle olan ilişki süremizin kısaldığı yadsınamaz bir gerçek. Peki güneş ışığı azalınca ne oluyor? Vücudumuza canlılık ve zindelik veren serotonin harmonunun salgılanması azalıyor. Bu da çabuk yorulmamıza, uykusuz hissetmemize ve hatta mutlu bir gün geçirmememize zemin bile hazırlayabiliyor.
Bu durumda gün ışığından maksimum seviyede yararlanabilmek için hava kararmadan evvel gün ışığında vakit geçirmenin önemi büyük. Fırsatlar yaratarak gün ışığında spor yapmak, yürümek, günlük işleri halletmek gibi aktiviteler bile mental sağlığınız açısından iyi hissetmenize yardımcı olabilir.
Spor Yapın
Yaz aylarında sıcak havayla beraber genelde spor salonlarına olan ilgi yerini outdoor sporlara bırakıyor. Sonbahara adım atarken havaların soğuması ise dışarıda yaptığımız sportif aktiviteleri zaman zaman engelleyebiliyor ancak spor, özellikle mental sağlığa olan etkileri sayesinde hayatımızdan eksik etmememiz gereken süreçlerin arasında yer alıyor.
Egzersiz mutlaka yoğun bir egzersiz yapmanız anlamına gelmesin. Kısa bir yürüyüş bile zihinsel sağlığınızı olumlu yönde etkileyebilir. Spor ya da açık havada yürüyüş gibi davranışsal aktifliği artırıcı davranışlar, mevsimsel geçişlerinin ruh sağlığınız üzerindeki olumsuz etkilerinden korunmanız için size yardımcı olabilir.
Yeni Bir Aktiviteye Başlayın
Yaz mevsiminin enerji dolu havasına alıştıktan sonra bulutlu havalar, soğuklar ve yağmurlar sizi kapalı alanlarda zaman geçirmeye zorlayabilir. Özellikle evde geçirilen bu fazla zaman ise güneş görmediğimiz için mental sağlığımızın olumsuz etkilenmesine yol açabilir. Tıpkı yaz mevsimindeki gibi aktif kalabilmeniz adına hobi edinmek, bu durumda günlerinize renk katabilir.
Dört gözle bekleyeceğiniz bir aktiviteye veya hobiye sahip olmak zihinsel sağlığınız açısından iyi hissetmenize yardımcı olabilir. Yeni bir yemek kursu, yoga veya pilatese başlamak, seramik kursuna katılmak gibi birçok aktiviteden merak duyduğunuz bir hobi bulabilir, günlerinizi doldurabilirsiniz.
Uyku Düzeniniz İçin Ne Yapabilirsiniz?
Mevsim değişikliklerinde en sık rastlanan şikayetlerin arasında uyku düzensizlikleri de yer alıyor. Uyku düzensizliklerinin oluşma sebeplerinin arasında ise daha az gün ışığı görmek ve genellikle kapalı havalara maruz kalmak gibi dış etkenler yer alıyor. Ayrıca, yeme düzenimizin değişmesi gibi kişisel etkenler de uyku kalitesini etkileyebiliyor. Uyku kalitesinin düşmesi ise hastalıklara davetiye çıkarabiliyor, dahası mental sağlığımızı da dolaylı olarak etkileyebiliyor. Uyku düzeninizin iyi olması veya bozulmaması için ise yapabilecekleriniz şöyle:
Rutin Oluşturun
Uykunuzun kalitesini belirleyen unsurların arasında uyuduğunuz süre yer alıyor. Uzmanlar, her bünyenin ihtiyaç duyduğu uyku miktarının farklı olduğunu söylüyor ancak her gün iyi bir uyku uyumanın etkilerinin altını çizmeye devam ediyor. Bunun için bir uyku rutini oluşturmak büyük önem taşıyor. Her gün aynı saatlerde yatağa girmek ve aynı saatlerde uyanmak vücudunuzun bu sisteme alışmasına yardımcı olabilir ve uyku kalitenizi artırarak uyku düzeninize olumlu etkiler sağlayabilir.
Beslenmenizi Düzenleyin
Uyku ve beslenme ilişkisi uzun süredir araştırma konusu olmaya devam ediyor. Bu araştırmaların çoğuna göre yatmadan evvelki saatlerde ne yediğimiz uyku kalitemizi etkileyebiliyor. Sıcak içecekleri daha sık tükettiğimiz sonbahar-kış mevsimlerinde yatmadan evvel kafeinli gıdalar tüketmek uyku kalitenizi etkileyebilir. Kafeinli, ağır ve vücudunuzu yoracak mevsim yiyeceklerini akşam saatlerinde tüketmemenizi öneririz.
Egzersiz Yapın
Yaz aylarından sonbahar dönemine geçişte güneşin etkisini kaybetmesi, gecelerin uzayıp gündüzlerin kısalması gibi değişiklikler vücudun biyolojik saatini etkileyebiliyor. Böylece vücudun ritmini sağlayan ve uykuya dalma hızını ayarlamasıyla bilinen melatonin hormonunun etkisi de giderek azalabiliyor. Bu durumun gerçekleşmemesi için bir egzersiz düzeni oluşturmak size yardımcı olabilir. Vücudunuzun aktif kalması uyku düzeninizin oturmasına ve vücudunuzun ritminin stabil kalmasına zemin hazırlayabilir.
Beslenme Düzeniniz İçin Ne Yapabilirsiniz?
Yaz meyvelerine veda edip sonbahar ve kış mevsimine ait besinleri tüketmeye başladığımız bu günlerde beslenme düzenimizdeki değişikliklerin etkilerini hissediyor olabiliriz. Sağlıklı ve dengeli beslenmek daha hafif bir mevsim geçişi yaşamanıza yardımcı olabilir. Bunların yanı sıra bağışıklık sistemimiz için de doğru besin seçimi yapmak oldukça önemli. Mevsim geçişlerinin etkilerini daha az ve olumsuz etkilerine maruz kalmadan geçirmek istiyorsanız beslenme listenize bazı gıdaları ekleyerek faydasını hissedebilirsiniz.
Matcha Çayı
Matcha çayı yüksek seviyelerde klorofil, antioksidan ve lif içermesi ile ön plana çıkmakta. Hatta bazı araştırmalar 1 fincan matcha çayının 10 bardak yeşil çay kadar antioksidan etkisi olduğundan bahsetmekte. Özellikle mevsim geçişlerinde matcha çayı tüketmek, vücudunuzda biriken toksinlerin atılmasına yardımcı olabilir.
Ispanak
Kış aylarının vazgeçilmezi ıspanak, birçok faydasıyla beslenme listelerinin arasında yer alıyor. Protein, lif ve antioksidan etkileri sayesinde ıspanak; yorgunluğunuzun geçmesine ve daha enerjik hissetmenize yardımcı olabilir.
Mercimek
Soğuk havalarda yemeği ve çorbasıyla gönüllere taht kuran mercimek, içerdiği selenyum sayesinde ruh halinizin dengede kalmasına yardımcı olabilir. Bol bol mercimek çorbası tüketmekte fayda var.
Kapya Biber
C vitamini söz konusu olduğunda kapya biberinin popülerliğini duyabilirsiniz. Sebebi, araştırmalara göre 1 adet kapya biberin ciddi oranlarda C vitamini içeriyor olması. Salatalarınıza veya yemeklerinize kapya biber ekleyerek yemeklerinizi lezzetlendirebilirsiniz.
Somon Balığı
Protein deposu somon balığı, omega-3 bakımından da zengin olması sebebiyle bağışıklık sistemine olumlu faydalar sağlayabilir. Beslenme düzeninize somon balığını da eklemeyi unutmamanızı öneririz.
Vitamin Desteği Önemli!
Mevsim geçişlerinden yoğun olarak etkileniyorsanız vücudunuzun vitamin ve mineral seviyelerinde düşüş meydana gelmiş olabilir. Özellikle havaların soğumasının getirdiği vücut bağışıklığı değişiklikleri hali hazırda değerleriniz üzerinde etkili olabilir.
Özellikle mevsim geçişlerinde en fazla dikkat edilmesi gereken nokta bağışıklığı kuvvetlendirmek olarak biliniyor. Dolayısıyla besinlerden yardım almak kadar vitamin ve mineral takviyelerini de hayatınıza dahil etmek, mevsim geçişlerinde yaşanabilecek olumsuz durumların oluşmasını engelleyebilir. Bunun için önemli olan bazı vitamin ve mineralleri öğrenerek ilk adımı atabilirsiniz.
D Vitamini
Özellikle mevsim geçişlerinde vücutta en fazla eksikliği hissedilen D vitamini, güneşin eksikliğini bize hissetiriyor. D vitamini eksikliği bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebildiği gibi vücudun direncini de düşürebilir. Bu sebeple D vitamini alımınıza dikkat etmeniz sizin için iyi olabilir. Henüz tam olarak kış mevsimi gelmeden güneş altında zaman geçirebilir veya D vitamini takviyesi kullanabilirsiniz.
D vitamini takviyelerine hemen göz atın!
B1 Vitamini (Tiamin)
Vücudun normal enerji oluşum metabolizmasına destek olmasıyla bilinen B1 vitamini, mevsim geçişlerinde yaşanabilecek olan yorgunluğun giderilmesine yardımcı olabilir. Tiamin sayesinde üretilen enerjinin beyin, sinir sistemi, kas, kalp ve mide-bağırsak fonksiyonlarında önemli rol oynadığı bilinmektedir. B vitaminini içeren besinleri tercih edebileceğiniz gibi B1 vitamini takviyesi de kullanabilirsiniz.
Nature’s Supreme Vitamin B1 100 Mg 100 Kapsül ürününe göz atın!
Kara Mürver
Özellikle kış aylarında adını sıkça duyduğumuz kara mürver, hastalıklara karşı koruma özelliğiyle ön plana çıkmakta. Soğuk algınlığı veya kırgınlık gibi durumların oluşmasını engellemeye yardımcı olan, oluştuğunda ise iyileşmeye yardımcı olan kara mürver, aktarlardan alınabildiği gibi farklı formlara sahip takviye ürünleri olarak da kullanılabilir.
Newvit Kara Mürver 150 mL ürününü inceleyin!
C Vitamini
Bağışıklık sistemi denince etkileriyle adından sıkça söz ettiren C vitamini de mevsim değişikliklerinde hayatınıza entegre etmeniz gereken vitaminlerden biri. Özellikle bağışıklık sistemini güçlendirme etkisi, mevsim geçişlerinin yaratabileceği yorgunluğu ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir. Bunların yanı sıra antioksidan özellikleri sayesinde toksinlerin atılma sürecine de olumlu katkılar sağlayabilir.
En iyi markaların C vitamini takviyelerine sahip olmak için tıklayın!
Su Tüketiminizi Artırmak İçin Ne Yapabilirsiniz?
Havaların soğumasıyla sonbahar ve kış aylarında su tüketiminin daha az olması sıkça karşılaşılan bir durum. Bu durum ise vücudunuzdaki toksinlerin atılmasını yavaşlatabilir ve hastalıklara davetiye çıkarabilir. Dolayısıyla su tüketiminizi tıpkı ilkbahar veya yaz mevsimindeki gibi devam ettirmeniz büyük önem taşıyor. Bunun için su içme alışkanlığı kazandıracak bazı yolları deneyebilir, su tüketiminizi artırabilirsiniz. Bu yöntemlerden bazıları ise şöyle:
Yanınızda Su Şişesi Taşıyın
Gün içerisinde yanınızda her zaman bir su şişesi taşımak beyninize su içmeniz gerektiği sinyallerinin daha fazla gitmesine yardımcı olabilir ve böylelikle daha fazla su tüketebilirsiniz.
Meşrubat Yerine Su İçmeyi Tercih Edin
Yemek yerken yanında su haricindeki meşrubatları tercih ediyorsanız yerine su ekleyerek su içme alışkanlığı edinebilirsiniz. Ayrıca günlük su tüketim miktarınızı da bu şekilde artırabilirsiniz.
Suyunuzu Aromalandırın
Eğer su içmekte zorlandığınızı düşünüyorsanız daha fazla içmenize yardımcı olması adına suyunuzu aromalandırabilirsiniz. Tercihinize göre seçeceğiniz salatalık, limon, çilek, nane, portakal, böğürtlen gibi bu besinlerin günlük su tüketiminizi artırabilirsiniz.