Tartıda gördüğünüz rakam sizi ayna karşısına geçtiğinizde mutlu etmiyor mu?

Tartı da gördüğünüz rakam hızla azalırken mutluluğunuz da aynı oranda artıyor değil mi? Hatta diyet listesini bunun verdiği mutluluk ile harfiyen takip ederken, kilonuzun hız kesmeden azalmaya devam edişini büyük bir keyifle takip ediyorsunuz. Sonra bir gariplik sezmeye başlıyorsunuz. Mutluluğunuzun ivmesinde sapmalar yaşanmaya başladığını seziyorsunuz ve bir anda, artıda gördüğünüz rakamın, ayna karşısında görmek istediğiniz bedenin karşılığı olmadığını fark ediyorsunuz.

Diyet Yaparken Elde Etmek İstediğimiz Sıkı Görünümden Neden Uzaklaşıyoruz?

Ben de böylesine benzer bir yanılgıya düşmüştüm zamanında. Diyet yapma adı altında, bedenimi sağlıksız olduğunu düşündüğüm gıdalardan yoksun bırakarak, tartıda gördüğüm rakamın düşmesini başarı olarak kabul ediyordum. Zayıf bir bedenin karşılığına 55 kilo ve altı rakamları yakıştırıyordum.

Çok yemiyordum, tatlı tüketimim kısıtlıydı, sağlıksız ürünlerden uzak durmaya çalışıyordum, dilimde sürekli diyet kelimesi vardı ve günlük hayatımda spora zaman ayırmaya çalışıyordum. Ama yine de olmak istediğim fit, sağlıklı ve güçlü görüntünün yakınından geçmiyordum.

Neden Dikkat Etmemize Rağmen Kilolarımızdan Kurtulamıyoruz?

Beslenme ve egzersiz biçimimde yaptığım çok fazla yanlış vardı. Ama bunlardan önce en büyük yanılgımı kabul etmem gerekiyordu. Öyle de yaptım. İlk iş olarak tartımdan kurtuldum. Sonra dengeli ve sağlıklı beslenme ile vücudumun ihtiyacı olan enerjiyi karşıladım. Enerjimi boşa kaybedecek hareketler ile değil, doğru egzersiz programı ile de güce çevirdim. Sonra aşağıdaki iki resim arasındaki farkı elde ettim.

Bir sene ara ile çekilmiş bu iki fotoğrafta da 51 kiloyum. Yani iki fotoğrafta tartıda gördüğüm rakam aynı! Aynanın dilinde ise görüntüm gerçekten çok farklı. İlk fotoğrafta bir türlü anlam veremediğim bölgesel göbek problemim var. Anlam veremediğim diyorum, çünkü tartı da 46 rakamını gördüğüm günlerde bile kendisi beni yalnız bırakmıyordu. Asla kurtulamayacağımı düşündüğüm bu göbeği bir sene içinde kaslı bir karına çevirmiş olmanın ve bunu kilo kaybetmeden başarmış olmanın hayretini yaşamıştım ilk zamanlarda. Şimdi ise, hangi besinin vücuduma ne gibi etkilerinin olacağını, neden sağlıklı beslendiğimi sandığımı çok iyi anlıyorum.

Tartıdaki rakamla görüntümün örtüşmemesinin nedeninin vücut yağı oranı olduğunu anladım. Tartıda gördüğüm rakamın değil, bu değerin aynadaki yansımasının mutluluğum için önemli kriter olduğunu öğrendim. Bundan sonra benim için tartılmak değil yağ oranı hesaplamak önemli oldu.

Vücudumun ihtiyacı olan makro besinleri (yağ, protein, karbonhidrat) dengeli bir şekilde tüketeceğim diyet listelerini okuduğumda verdiğim tepki, ‘ben bunları yersen kilo alırım’ olmuştu. Vücudumu o kadar kısıtlamaya alışmıştım ki; diyet denilince yemeyeceğim ürünler ile dolu olacağını düşünmüştüm.  Kahvaltıda bile ekmek tüketmeyen bir bedene, her sabah yemesi için 2 dilim ekmek yazılmıştı ve yumurta sayım git gide artıyordu. Öğlen ve akşam yemeklerimde makarna ve et tüketiyordum. Ara öğünlerim de işin içine girince, yedikçe yiyordum. 3 günde yemediğim yemeği bir günde tüketiyordum neredeyse. Günlük beslenme düzenim ile ilgili yazılarımı ve yaptığım beslenme hataları ile ilgili yazılarımı da ilerleyen zamanlar da sizlerle paylaşacağım. Ama önce gelin, size bu değişimin nasıl gerçekleştiğinden bahsedeyim.

Vücut Yağ Oranı Değişiminin Etkisi Nasıl Olur?

Doğru beslenme ve spor programı ile yağ oranımı düşürürken, kas kütlesi kazanmaya başlamıştım. Yani yağdan kilo kaybederken, aynı oranda kastan kilo almıştım. Tartı da gördüğüm değer aynıydı ama vücudumda olumlu yönde bir farklılaşma olmuştu.

Vücudumuzun görüntüsünü ve sıkılığını etkileyen en büyük etken kas kütlesidir ve bunların üzeri yağ dokusu ile kaplıdır. Yağ dokumuzdan kilo vermek ile açığa çıkan boşluğu kas kütlesi ile doldurmamız halinde vücudumuzdaki değişim belirgin hale gelmeye başlar. Bilinen en büyük yanlışlardan biri de budur. Kaslara dönüşmez ya da tam tersi! İki doku birbirinden çok farklıdır.

Kaslarımızın gelişimi için ihtiyaç duyduğu besinler bizler tarafından yeterli düzeyde karşılanmadığı zaman erir ve yerini yağ dokusu alır. İşte kilo vermeye çalışırken de istediğimiz görüntüye ulaşamamamızın sebebi de budur! Ben bunu deneyimleyerek öğrendim. Tartıdaki rakama takılmamak gerektiğini bu yüzden sizin için de bir kez daha vurgulamak istedim. Hedefiniz, kilo vermek yolları aramaktan ziyade ziyade güçlü ve sağlıklı bir bedene sahip olmak olmalı.

Şimdi sporumu yaptığım kadar, vücudumun beslenmesine de dikkat ediyorum. Çünkü tartıdaki rakam değil, kas kütlemizdeki değişiklik belirliyor aynadaki görüntümüzü.

YORUM YAZ:

Yorum bırak!
Lütfen adınızı giriniz