Halsizlik, dinlendiğinizde geçmeyen bitkinlik, yorgunluk veya enerji eksikliği hissidir. Çoğu zaman halsizlik bir veya birden fazla alışkanlığınızdan veya rutininizden kaynaklanabilir. Halsizlik; fiziksel yorgunluğa, kötü beslenme alışkanlıklarına, duygusal strese, can sıkıntısına veya uyku eksikliğine verilen normal ve önemli bir tepki de olabilir.

Bazı durumlarda ise halsizlik, altta yatan bir tıbbi sorunların belirtisi olabilir. Halsizlik sorununuz yeterli uyku, iyi beslenme veya az stresli bir ortamla giderilemiyorsa; doktorunuz tarafından değerlendirilmelidir.

Ruh halinizi ve enerji seviyenizi iyileştirmek için yapabileceklerinizi sıralıyoruz…

Egzersiz Yapın

Egzersiz yapmak, kendinizi halsiz ve bitkin hissettiğinizde yapmak isteyeceğiniz en son şey gibi görünse de enerjiyi artırma konusunda etkili olabilir. Araştırmalar, düzenli egzersizin daha iyi bir yaşam kalitesi, özgüven ve genel refah ile bağlantılı olabileceğini öne sürüyor. Hatta bir çalışmada bilim insanları, egzersizin kalp kaslarınızın ve akciğerlerinizin işlevini ve verimliliğini iyileştirdiğini, uzun vadede ise enerji süresini uzattığını aktarıyor (1).

Halsizlik yaşayanlar için fiziksel egzersiz ne kadar korkutucu olsa da sağlık için öneme sahip. Maraton koşmanız gerekmiyor. Günlük 5 dakikalık yürüyüşlerle başlayıp, her gün yavaş yavaş sürenizi artırabilirsiniz.

Aslında her türlü hareket işe yarayabilir; yoga, HIIT, parkta yürümek, dans etmek… Enerjinizi yükseltmek için ayağa kalkın ve hareket edin.

Yoga Yapmayı Deneyin

Yoga fiziksel güçlenmeyi, esnekliği ve açık fikirliliği birleştiren bir rutindir. Yogadaki derin nefes alma tekniklerinin solunum ve kardiyovasküler verimliliği artırdığı; dolayısıyla oksijen ve enerjiyi de artırdığı bilinir (2).

Halsizliğe Karşı Ne Yapılabilir

Stresi Yönetin

Kabul edelim, stres hepimizi etkiliyor. Bilim, stresin, parasempatik tepkiyi aktive ederek; sindirim, uyku, ruh hali ve enfeksiyonla savaşma yeteneği gibi birçok sistem üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini gösteriyor. Eğer enerjimizi artırmak istiyorsak, stresimizi yönetmenin yollarını da bulmalıyız.

Derin nefes alma, otonom sinir sistemindeki dinlenme ve sindirim (parasempatik) tepkisini harekete geçirir. Bu rahatlamayı teşvik eder ve dolayısıyla ruh halini ve enerjiyi artırır. Bu ve buna benzer alışkanlıkları edinerek, stresi yönetmeyi deneyebilirsiniz. Bunu ne kadar çok yaparsanız, stresli durumlara tepki verme ve buna bağlı yorgunluğu önleme konusunda o kadar iyi olursunuz (3).

Uyku Düzeni Oluşturun

Bir o yana bir bu yana dönüp durarak geçirilen uykusuz bir gece, ertesi gün kendinizi yorgun hissetmenize neden olabilir. Uyku, beyninizin günün bilgilerini işlediği ve depoladığı zamandır. Vücudunuzun gün içinde maruz kaldığı hasarlardan arındığı ve onarıldığı önemli bir zaman dilimidir. Yeterli oranda uyumadığımızda kendimizi uyuşuk, unutkan ve yorgun hissedebiliriz. Odaklanma sorunu yaşayıp asabi olabiliriz. Kaliteli uyku almanın kritik olmasının bir başka nedeni de budur. Uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte zorluk çekiyorsanız, aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz (4).

  • Kafeinin etkileri 12 saate kadar sürebileceğinden öğleden sonra kafeinden kaçının.
  • Yatmadan önce biraz derin, uzun esneme hareketleri yapmayı deneyin.
  • Yatakta birkaç dakikalık derin nefes egzersizleri yapın.
  • Yatmadan en az 2 saat önce elektronik cihazları kapatın. Bu mümkün değilse mavi ışığı azaltacak bir uygulama yükleyin.
  • Düzenli bir uyku programı oluşturmaya çalışın: Hafta sonları bile aynı saatte uyanmaya ve uyumaya özen gösterin. Bu vücudunuzun sirkadiyen ritminin düzenlemesine de yardımcı olacaktır.
  • Bitki çayı için: Kediotu, çarkıfelek çiçeği ve papatya gibi çayların sakinleştirici benzeri etkileri vardır.

Uyku konusunda dilerseniz, doktorunuza danışarak melatonin takviyesi kullanmayı da deneyebilirsiniz.

Alkol Tüketimini Azaltın

Bazıları alkolün daha iyi uyumanıza yardımcı olduğuna inanıyor. Ancak birçok çalışma bunun tersini gösteriyor. Alkol geçici uyku hissine neden olsa da tekrarlayan gece uyanmaları nedeniyle uyku kalitesini düşürüyor (5).

Sigarayı Bırakın

Enerjinizi geri kazanmak istiyorsanız yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri sigarayı bırakmak. Sigaranın sağlığımız için en kötü alışkanlıklardan biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Sigara içmek; kardiyovasküler hastalık, kanser, akciğer hastalığı ve felç riskini artırıyor ve liste uzayıp gidiyor…

Ayrıca sigara, akciğerinizin oksijeni absorbe etme yeteneğini engelleyen ağır miktarda toksin içeriyor. Akciğerlerin yorulması, kandaki oksijen doygunluğunun azalmasına yol açarak kendinizi yorgun hissetmenize neden olabiliyor. Ayrıca nikotinin enerji depolarınızı daha da tüketen uyku apnesine neden olabildiği aktarılıyor (6).

Dengeli Beslenin

Yetersiz beslenme, düşük enerjiye katkıda bulunan önemli bir faktördür. Sebze ve meyvelerde bulunan mineraller ve vitaminler size enerji verirken, vücudunuzun ‘gıda’ olarak tanımadığı işlenmiş gıdalar, sindirim için vücudunuzdan çok daha fazla enerji harcar. Beslenmemizi geliştirmek için yapabileceğimiz çok şey var. Aşağıda, enerjinizi kısa sürede geri kazanmanıza yardımcı olacak birkaç beslenme ipucunu paylaşıyoruz.

Şekerli atıştırmalıklardan kaçının: Güne kurabiye ve beyaz tahıllı karbonhidratlar gibi glisemik indeksi yüksek yiyeceklerle başlamak; öğleden sonra kan şekeri seviyesinde düşüşe neden olabilir. Bunun nedeni, işlenmiş şeker ve karbonhidratların kan şekeri seviyenizde hızlı bir artışa neden olmasıdır. Kan şekeri seviyenizi gün boyunca sabit tutmak için yulaf ezmesi gibi lif açısından zengin yiyecekleri, düşük şekerli meyveleri ve chia pudingi veya keten tohumu gibi Omega 3 açısından zengin yiyecekleri tercih edebilirsiniz (7).

Yeterli ve dengeli şekilde beslenemediğinizi düşünüyorsanız, doktorunuza danışarak; normal enerji oluşum metabolizmasına katkıda bulunan vitamin ve mineralleri içeren gıda takviyelerini deneyebilirsiniz.

Susuz kalmayın: Vücut genellikle susuzluğu açlıkla karıştırır. Masanızda su şişesi bulundurun ve gün boyunca kendinizi susuz ve enerji dolu hissetmeniz için öğün aralarında yudumlayın.

Yeşil yapraklı sebzeler tüketin: Lahana, brokoli ve karnabahar gibi turpgiller, yoğun besin içeren gıdalardır. Salatalar ve buharda pişirilmiş sebzeler, hücrelerinize enerji sağlayan magnezyum ve kalsiyum gibi mineraller ve vitaminler açısından zengindir.

Aşırı kafein tüketmeyin: Kafein başlangıçta size enerji verebilir ancak düzenli ve aşırı kullanmak zamanla enerjinizi tüketir ve kendinizi yorgun hissetmenize neden olabilir. Kahvenin etkilerini en aza indirmek için günde bir kafeinli içecek tercih edin. Ayrıca nörotransmitter GABA üzerindeki etkileri sayesinde rahatlama ve odaklanma hissini uyarabildiği için yeşil çayı da deneyebilirsiniz.

YORUM YAZ:

Yorum bırak!
Lütfen adınızı giriniz