Premenstrüel sendrom ya da kısaca PMS, birçok kadının adet öncesi farklı semptomlar ile yaşadığı, zaman zaman oldukça sancılı olabilen, adetin başlaması ile birlikte de hafifleyerek geçen bir süreçtir.
PMS döneminde kadınlar hem fiziksel hem psikolojik olarak oldukça yoğun ve sancılı bir dönem geçirebilir. Regl öncesi sinirlilik PMS ile ilişkili olabilir.
Duygusal ve fiziksel değişimlerin bu kadar belirgin ve karmaşık olduğu PMS sürecini daha iyi tanıyabilmeniz ve duygu değişiminizi daha iyi kontrol edebilmeniz için size bir rehber hazırladık.
PMS Nedir?
Çoğu kadın regl öncesi belirtilerine alışıktır. Göğüslerde hassaslaşma ve tatlı yeme isteği gibi daha basit sayılabilecek belirtilerin yanında günlük hayatı zorlaştıran fiziksel ve duygusal değişiklikler de olabilmektedir.
Bu değişiklikler genellikle regl olmadan 1-2 hafta öncesinde başlayabilir. Zaman zaman oldukça şiddetlenebilir. Regl başladıktan sonra da geçer. Ancak bu dönemde çalışmakta zorlanacak kadar kuvvetli sancılar ve ruh hali değişiklikleri yaşıyorsanız durumu yönetmeyi öğrenmenizin gerekli olduğunu düşünüyorsanız da çözüm için bir doktora danışmalısınız.
Adet döngüsü sırasında hormonlar üzerindeki değişikliklerin PMS’e sebep olduğu düşünülse de bu durum henüz sağlık bilimciler tarafından net bir şekilde açıklanamamaktadır.
PMS, 20’li yaşlar ve erken 40’lı yaşlar arasında olan, çocuk doğurmuş olan, ailesinde depresyon bulunan ve medikal geçmişinde depresyon ya da ruh bozuklukları yaşamış olan kadınlarda daha fazla görülür (1).
Bazen premenstrüel sendroma sahip olmayabilirsiniz ancak ruh haliniz ve diğer belirtiler sizde böyle bir algı yaratabilir. PMS problemi yaşadığınızı anlamak için belirtilerin günlük hayatınıza ne kadar yansıdığına dikkat etmelisiniz. Süreç olarak da 3 ay boyunca her adet öncesi 5 gününüzün nasıl geçtiğini bir deftere not edebilirsiniz. Belirtiler sabit ve güçlü ise sorununuz PMS olabilir.
PMS Belirtileri Nelerdir?
PMS belirtileri çok farklı şekillerde kendini gösterebilmektedir (2).
Fiziksel belirtiler arasında şişkinlik, kramplar, göğüslerde hassasiyet, açlık, baş ağrısı, kas ağrıları, eklem ağrıları, el ve ayaklarda şişlik, sivilceler, kilo, kabızlık ve ishal bulunmaktadır.
Duygusal belirtiler arasında aksiyete, depresyon, ağlama isteği, ruh hali değişiklikleri, uyku bozuklukları, insanlardan uzak kalma isteği, aşırı sinirlilik ve kontrol kaybı bulunmaktadır.
Ayrıca bu durumlar davranışa da yansır. Kişi kendini olduğundan daha yorgun hisseder, konsantre olmakta zorlanır ve unutkanlık yaşayabilir.
Eğer kafein, sigara veya alkol kullanıyorsanız, çok tuzlu, tatlı ya da kırmızı et oranı yüksek besleniyorsanız, egzersiz yapmıyorsanız, yeterince uyku uyumuyorsanız, çok fazla stres altında ve depresif bir ruh haline sahipseniz PMS belirtileri artabilir veya yoğunlaşabilir.
Tıpkı PMS gibi kadınların ortak şikayetlerinden biri olan adet düzensizliğini önlemek isteyenler “Adet Düzensizliğini Önlemek İçin Nasıl Beslenmeliyiz?” yazımızı okuyabilirler.
Adet Öncesi Sinirlilik Neden Olur ve Nasıl Önlenebilir?
Araştırmacılar bazı hormonların regl döngüsü içerisinde artıp azalmasının PMS’i tetikleyen en önemli durum olduğunu düşünse de bunun nasıl gerçekleştiğini tam olarak açıklayamamaktadır.
Kadınların yaşadığı psikolojik değişimlerin yanı sıra fiziksel belirtilerin de şiddetli olması ruh halini oldukça aşağı çekmektedir. Bütün gün sancılı bir karın ile iş yerinde çalışmak için çabalamak zaten dengesiz olan ruh halini daha olumluya çekmeyecektir…
PMS ile baş etmeye çalışıyorsanız ve en önemli belirtilerden biri olan adet öncesi sinirliliği konusunu kontrol altına almak istiyorsanız aşağıdaki yöntemler size yardımcı olabilir:
- Bu dönemde (adet öncesi 1-2 hafta) sigara, alkol ve kafein alımınızı azaltabilirsiniz.
- D vitamini, folik asit ve kalsiyum takviyelerini kullanabilir ya da bu vitamin ve mineralleri bol miktarda içeren gıdaları daha fazla tüketebilirsiniz.
- Bol su içerek metabolizmanızın daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olabilirsiniz.
- Her gün aynı saatlerde düzenli bir şekilde uyumaya özen göstermelisiniz.
- Düzenli egzersiz yaparak mutluluk hormonlarınızın aktivitesine destek olabilirsiniz. Egzersiz yapmak uyku düzeninizin dengelenmesine de destek olacaktır.
- Doktor kontrolü ile medikal ilaçlar, doğum kontrol hapları ya da hormon takviyeleri kullanabilirsiniz.