Lifli gıda tüketiminin önemi günümüzde giderek artıyor. Artık çoğu marka ürünlerine lif değerlerini yazmaya, ön plana çıkarmaya ve pazarlama çalışmalarına eklemeye başladı. Peki bunun sebebi nedir? Lifli gıdaların sindirim sistemindeki rolü araştırıldıkça, lif tüketimine olan ilgi de artıyor.
Basitçe söylemek gerekirse lif; gıdalarda bulunan ve sindirilemeyen bir karbonhidrat türü olarak karşımıza çıkıyor. Bazı lif türleri ise suda çözünüp çözünememesine göre gruplandırılabiliyor. Buna göre iki tür lif bulunuyor.
Çözünür lif: suda çözünür ve bağırsaktaki “iyi” bakteriler tarafından metabolize edilebilir lif olarak biliniyor.
Çözünmeyen lif: suda çözünemiyor.
Aslında; çözünür ve çözünmez lifler arasında çok fazla benzerlik bulunuyor. Bazı çözünmeyen lifler bağırsaktaki iyi bakteriler tarafından sindirilebiliyor ve çoğu gıda hem çözünür hem de çözünmeyen lifler içeriyor. Dolayısıyla lif yönünden zengin beslenmek, liflerin faydalarını hissetmenize yardımcı olabilir. Bunun için ise lifli gıdaların etkilerini öğrenmekte fayda var.
İşte lifli gıdaların bazı etkileri…
Lif “İyi” Bağırsak Bakterilerini Besler
İnsan vücudunda yaşayan bakterilerin sayısının vücut hücrelerinden fazla olduğunu biliyor muydunuz? Bakteriler deride, ağızda ve burunda yer alıyor, ancak büyük çoğunluğu bağırsaklarımızda, özellikle de kalın bağırsaklarımızda yaşıyor. 500 ila 1.000 farklı bakteri türünün yaşadığı bağırsaklarımızda aynı zamanda da 38 trilyon hücre bulunduğu biliniyor. Bu bakteri ve hücreler ise sıkça duyduğumuz “bağırsak florası” olarak biliniyor. Bahsi geçen bakteriler sindirim sistemimizin doğru çalışması için önem arz ediyor.
Birçok farklı bakteri türünden bazıları; kilo, kan şekeri kontrolü, bağışıklık fonksiyonu ve hatta beyin fonksiyonu dahil olmak üzere sağlığınızın çeşitli yönlerini etkileyebiliyor. Tıpkı diğer organizmalar gibi bakterilerin de hayatta kalmak ve işlevlerini yerine getirmek için enerji elde etme amacıyla beslenmesi gerekiyor. Bu durumda ise iyi bakterileri besledikleri için lifli gıdaların önemi de artıyor. Önemli olan ise çoğu karbonhidratın, proteinin ve yağın kalın bağırsağa ulaşmadan önce kan dolaşımına emilmesi ve bağırsak florası için çok az bileşenin kalması. Bu kısımda lif devreye giriyor ve değişmeden kalın bağırsağa ulaşabiliyor. Bununla birlikte, bağırsak bakterileri bu lifler ile beslenebiliyor.
Sindirim Sistemini Güçlendirebilir
Günlük hayatta tükettiğimiz hazır gıdalar midemizde gaz veya şişkinlik gibi problemlerin gerçekleşmesine sebebiyet verebiliyor. Genellikle bazı hazır gıdaların besin değerleri de düşük olmakla birlikte sindirim sistemi dostu olmadıklarını da söyleyebiliriz. Dolayısıyla sindirim sisteminize iyi gelecek besinler tüketmek, uzun vadede size fayda sağlayabilir. Sindirim sisteminize iyilik yapmak için lifli gıdaların tüketilmesi çok önemli bir adımdır. Zamanınız olmasa bile lif değeri yüksek besinleri atıştırmalıklarınıza ekleyebilir veya dışarıdan takviye olarak lif kullanabilirsiniz.
Kilo Kontrolüne Yardım Edebilir
Kilo kontrolü süreçlerinde bazı besinlerin diyet listelerine daha çok eklendiğini fark edebiliyoruz. Bu besinlerin içerisinde ise lif oranı yüksek gıdalar yer alıyor. Sebepleri hala araştırılmakla birlikte genel olarak lifli gıdaların bazı özellikleri kilo kontrolüne yardım edebiliyor. Örneğin; lifli gıdalar fazla lif içerdiği için uzun süre çiğnemenize olanak tanıyor ve böylelikle daha uzun süre yemek yeme sürecine sahip olabiliyorsunuz. Daha çok çiğnemek ise hem sindirim sürecinizi hem de beslenme sürenizi olumlu yönde etkileyerek kilo vermenize yardımcı olabilir.
Bunların yanı sıra lif, bağırsakta suyu emebilir, besinlerin emilimini yavaşlatabilir ve tokluk hissini artırabilir. Böylelikle daha uzun süre tok kalarak daha az yemek tüketimine teşvik edebilir.
Kan Şekerini Düzenler
Beslenme ile kan şekeri arasında bulunan ilişki, araştırmaların konusu olmaya devam ediyor. Buna göre glisemik indeksi yüksek karbonhidratlar kan şekerinde dalgalanmalara sebep olabiliyorken lifli gıdalar bu tarz kan şekeri artışlarını azaltabiliyor.
Yüksek lifli gıdalar, liflerinin çoğundan arındırılmış rafine karbonhidrat kaynaklarından daha düşük bir glisemik indekse sahip olması sayesinde kan şekerini düzenlemede aktif bir rol oynayabiliyor.
Lifli gıdaları karbonhidrat içeren öğünlerinize dahil etmek, kan şekerinizde daha küçük ani yükselmeler yaşamanıza yardımcı olabilir. Bu durum özellikle yüksek karbonhidratlı bir diyet uygulayanlar için önemlidir. Bu durumda lif, karbonhidratların kan şekerinizi zararlı seviyelere yükseltme olasılığını azaltabilir.
Kabızlık Probleminin Giderilmesini Destekleyebilir
Artan lif alımının ana faydalarından biri, kabızlığın azalmasında rol oynaması olarak biliniyor. Lifin suyu emmeye, dışkı hacmini artırmaya ve dışkının bağırsakta hareketini hızlandırmaya yardımcı olduğu çoğu araştırmanın ve bilim makalesinin konusu olmaya devam ediyor. Bu durum sindirim problemleri yaşayan insanlara yardımcı olabiliyorken, birçok problemi de ortadan kaldırma şansınızı ortaya çıkarıyor. Yakın zamanda gerçekleşen ve kronik kabızlığı olan 63 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, lif tüketimi ile kabızlığın giderilmesi arasındaki ilişki araştırılıyor ve lif tüketimi daha fazla olan insanların kabızlık problemlerinin azaldığı görülüyor. Unutulmaması gereken önemli nokta ise; doğru lif türünü seçmek. Bu nedenle kabızlık için lif takviyesi almadan önce bir sağlık uzmanına danışmanızı tavsiye ederiz.
Lif takviyesinde en çok araştırılan Nestle OptifFibre ürününe hemen göz atın!
